BUDA GEÇER YAHU
BUDA GEÇER.
10.08.2014 TARİHİNDE ’’BUDA GEÇER’’ BAŞLIĞIYLA YAYINLADIĞIM BU ŞİİRİ BİRAZ DAHA GENİŞLETİP, GÜNCELLEYİP TEKRAR HUZURLARINIZA GETİRİYORUM. HER NE KADAR KUSUR İŞLERSEK AFFOLA. Yol bu. Her şey geçer. Hacı geçer, bacı geçer, Bazen ağzında bir sakız, gacı geçer. Hele karanlık çökmeyegörsün, Zombiler toplaşır köşebaşında Ve bir sürü umacı çeçer. Dedik ya yol bu. Bazen deli bir rüzgar, Bazen serin bir yel geçer. Bazen bir damla rahmet bile uğramaz, Bazen koskoca bir sel geçer. Bazen tanıdıklar, bazen el geçer. Lepiska saçlı nice kel geçer. Titreyen nice yaşlı dizler, İki büklüm olmuş nice bel geçer. Aaaaa bak neredeyse unutuyordum. Bu yoldan oldukça fazla çocuk geçer. Pastırmayı pek görmeyiz ama, Eşek etinden mamul sucuk geçer. Hele bir de aylardan Martsa Sarman geçer, Tekir geçer, Boncuk geçer. Asker geçer mesela büyük bir intizam ile. Memur geçer hayalindeki zam ile Ayı Haydar’ın karısı Kamile... Dokuz ayda bir hamile, Her gün geçer bu yoldan. Zurna Rıfat dayanmış yine şaraba. Ve onun sövdüğü bir sürü model araba. Süslü kokanalar, süssüz mahalle karıları, Ensesi kalın kodoşlar, Kemikleri sayılan bir sürü maraba. Evlerinin önü tahta taraba, Ana beni sakın verme Araba Pardon karıştırdım biraz özür. Dalmış gitmişim yine komşu kızı Serap’a Avro geçer, dolar geçer Nice ümitler solar geçer Bazen teğet geçer, bazen yalar geçer Bazen deler geçer Amanın mor koyun meler geçer Hırsızlık babadan oğula geçer Özgürlük Avrasya tünelinden geçer İkinci tura kalmaz ilk turda geçer ’’Da’’ ları nerede bitişik nerede ayrı yazacağını bilemeyen Bir sürü üstad-ı azam için ’’geçmesinler’’ dersin Onlar senden benden önce geçer İşte böyle sevgili kanki. Yol değil de panayır sanki. İste yeter ki can-ı gönülden. Taa Hindistan’dan kalkar gelir, Buda geçer inan ki. |
Selam ve sevgilerimle