RUH YARA ALINCA
Ahh Tanrım,
Sık sık sorguluyorum kendimi, çevremi, çevremdekileri. Hiç bir zaman doğru cevapları bulamadım Hiç bir şeyin garantisi yok. Verilen cevaplar zalım Cevap verenler zalım. Kurulan bütün cümleler Tatminsiz, sevimsiz, nahoş. Nefsimizi doyuramadığımız bu dünya Oysa ne kadarda anlamsız Ne kadarda boş. Henüz can bedenden çıkmadı. Külçe gibi olsada İki kolum var iki ayağım, İki gözüm var iki kulağım, Cümle aleme susmuş bir dilim var. Tanrım isyan etmiyorum Bağışla beni, Hiç bir işe yaramayan çaresiz çarelerimin Hepsi şerefsiz, hepsi namussuz. İçimdeki yaraya dair serserice hayallerim var benim. Toprak rengi umutlarım, Alacakaranlık düşlerim var Hepsi masum hepsi mutsuz. Ahh benim bir silgiye ihtiyacım var, Yada bir kaleme. Alnımın yazısını karalamaya, Kanata kanata çizmeye. Dipdiri durması gereken ruhum çökmüş Her yer boş Herşey boş. Mutluluk alıp başını gitmiş Huzurun adı var kendi yok, Göğsümde biyerlerde vira sabır demlenmiş Saatlar yorgun, Ne akrep varabilmiş gideceği yere Nede yelkovan durmuş yerli yerinde Tik tak’lar öylesine can sıkıyor ki Bir sürü sancılı yarınlar var takvimlerde. Ahh tanrım, Asi değilim, Şükürsüz değilim, Günahsız hiç değilim Ahh şu sınavımı bitirsen! Vallahi çekip giderim. Teslim bayrağını göndere çekmişim Benim için bu günden sonra Başka bir gün yok. Selma Akkaya |
yazacak binlerce kelime binlerce söz vardır
duygular kaleme düşmesin bir kere
insanız içimiz parçalanır
kutlarım şairem iç sesinizi yansıtan dizelerdi
varolun siz emi