SEVERSEM EĞER
Gitsen de, hayalin, düşün benimle;
Cennetten bahçeydi verdiğin değer… Sevdiğim sen kadar, bir başkasını; Yüreğim taş olsun seversem eğer… Bırakıp gittin ya bende yarayı; Aklımdan çıkardım tüm macerayı; Seksenbir vilayet ve Ankara’yı; Yüreğim taş olsun seversem eğer… Çiçekli dalları petek de balı; Baktırıp dursam da çıkmayan falı; Lale’de sarıyı güllerde alı; Yüreğim taş olsun seversem eğer… Yeşertmek isterken sevda bağını; Örmeye başladı kader ağını; Ezbere bildiğim gönül dağını; Yüreğim taş olsun seversem eğer… Kirpikte damlayı yanakta tuzu; Şarkıyı, türküyü, şiiri, sazı; Bahardan sonrası gelecek yazı; Yüreğim taş olsun seversem eğer… Cebimde gezerken vuslat mendili; Sönmedi bir türlü özlem kandili; Başka bir bedeni başka bir eli; Yüreğim taş olsun seversem eğer… Sen kadar kararlı sen kadar emin; Gözlerden bir damla kurtuldu demin; Boşuna değildir ettiğim yemin; Yüreğim taş olsun seversem eğer… Kurusun lalezar güllerim solsun; Hayallerim ölsün düşüm kahrolsun; Zehir kadehime zıkkımlar dolsun; Yüreğim taş olsun seversem eğer… Yazdığım ahvalim, kalem kanatsın; Limanlar yakılsın gemiler batsın; Her gece dizimde yalnızlık yatsın; Yüreğim taş olsun seversem eğer… Gülmeyen yüzüme tebessüm küssün; Her gece uykuma, yıldırım düşsün; Kanayan yarama kurtlar üşüşsün; Yüreğim taş olsun seversem eğer… |