PAPATYA FALLARI
Şimdi nerden başlasam nasıl anlatsam bizi;
Saklarken kirpiğimde sen ve ben, ikimizi; Gam kederle sevişir, mutluluk pembe dizi; Aklına geldiğimde “boşver, içme” diyorsun; Ben zil-zurna kör-kütük sen vazgeçme diyorsun… Ey gönlümün arsızı ey ömrünün hırsızı; Gündüzler meleğimsin geceler peri kızı; Sen ki kader sayfamda olmasın imkansızı; Hangi derdini saysam, doksandokuz yüz oldu; Bugünüm yetim kaldı, yarınım öksüz oldu… Hergele hasretlerin her sözünü duysam da; Umutları kalbime parçalayıp koysam da; Umarsız saatlerin çağrısına uysam da; Kafa bende binbeşyüz üstü kalsın diyorum; Geriye ne kaldıysa alan alsın diyorum… Kırkta yılda bir olsun razıyım gelişine; Vuslatın gözyaşını şefkatle silişine; Ben ki bizi sakladım yürekten gülüşüne; Sen ne dersen de şimdi ben tırnağım sen etsin; Biz gibi sevenleri Rabbim bahtiyar etsin… Sonrası sonrasında saklanan hayal işte; Ellerimde kan revan kırılan bir dal işte; Kürekleri kırılmış yorgun bir sandal işte; Bir günaydın merhaba yeşertiyor dalları; Ah papatya falları ah papatya falları… Ali ALTINLI – 14.08.2018 Saat: 21:38 |