KARANFİLDEN MASALAsumanda gezinirken gamlı yüreğim bir tutam huzurdu iklimlerden dilediğim. Dergahına ney üfleyen kumrular gibi; Bir çiçeğin uzantısıydı yüreğimde hissettiğim. Hokkanın içindeki kana bulaştıkça divitim Yıkanırdı sevginin kutsal kitabında dizelerim. Semazen olup dönerken duygularım peri masalının padişahını beklerdi yüreğim. Mihrabım dedikçe bir ses muhabbet ateşiyle coşardım aşka. Koparıp vaveylayı gözlerimden sabâ yeliyle sunardım âb-ı hayatı çatlamış dudaklara. Sadakat kadar yalın bir kelimede. asude baharı yaşardım ömrümde. Yağardı esenlik tas tas en kırmızısından karanfil renginde. Düştükçe közün üstüne her damla Toz kopardı hicran kapısında Çözüldükçe gecenin ipi hızla sarılırdım hüzünler deryasında sabaha. rahvan atların rüzgarıyla. Ve sonra; Uyandım dilenci düşünden Anımsadım doğma büyüme evci olduğumu. Dakikalar bağırsa da çığlık çığlığa yalnızlık saatlerinden Sevecenliği bırakıp kendimden Ateş rüzgarından bir gemi yaptım. Sevdalı küreklerin çektiği göç yollarını kapattım. Kurtlar ulurken geceyi yaktım. İndirdim içimin posterlerini ümitsizliğin çıplak duvarından. Yazdım mutluluğun bana verdiği şiiri Hayat akarken parmaklarımdan. Karanfiller açarken avaz avaz Avucumda terlettim kelimeleri. üryan olmasa da merhabalar az az..! * Sen ağlama yüreğim gül biraz... * Ferdaca |