Ver bana yazılanı mı
Bir rebabın selinde vahalara salınmış ahular gibi mestâne bir yâri ;
Yaralı bir hâlde, hâlden hâle sokarak bırakmak da var hayatta Bazen fikir, bazen iman uğruna.. Ardından, şehlâ rüyaların arkasına saklanmış bengisu özlemleriyle ateş ateş yansan da Küllenip sönememek, kül de hârı saklamak Her anış da ve her dem de yeniden alev almak, o alevde kavrulmak Âlem beyazlara doğarken, karaların beşiğinde kapkara bir matemin kara sancağı altında konaklayıp sadağında sevda yığınları ile ağlamak var Henüz yaşıyorken ve ölmemişken, ölmüş gibi gölgelerin kefenine bürünüp aşkın ışığını beklemek ve aşkı toprağa banmak var hayatta.. Sevgili.. Sen sanır mısın ki sadece ben/sen istediğimiz için sevdik birbirimizi Oysa ne kadar bekledik değil mi Söyle.. Adının adımın yanına yazılışının kaçıncı asrında buluştuk sevgili Bir düşün.. Bunun hiç mi yok kıymeti Hatırlar mısın bize şahit olmuştu, şahit tutan bize Önceleri sen sendin Ben zaten ben de değildim Sonra biz yapmıştı ikimizi Sen bana yazılandın, ben de sana Şimdi ; Ver bana yazılanı mı, al yazılanı nı mı diyeceğiz Yoksa Kaderi mi değiştireceğiz Yazanında mı hatırı yok Peki hiç üzülmeyecekmiyiz Bırakıp giderken arkamıza dönmeyecekmiyiz Dönüp de gözyaşı dökmeyecekmiyiz.. Söyle Harami fikirler pencereden girerken içeri Aşktan helallik isteyebilecek miyiz Onu yok sayıp, hadi be oradan diyebilecek miyiz Söylesene..! Orhan sun |