BURDAYIM DE VARIM DE
Ne çabuk geçti zaman ne çabuk yıllar böyle;
Ne vakit can çekişti omuzdan kollar böyle; Bozdular şirazemi çıkmayan yollar böyle; Noksanımdan noksanım akıllanmaz biriyim; Ruhum bedenden ayrı sanmayın ki diriyim… Geçmeyecek zamanı hep beyhude yordum da; Bir uçurum göğsünde çırılçıplak durdum da; Gözgözeyken ben beni her bakışta vurdum da; Dert çağırır dermanı yaram inansın artık; Yalnız gemiler değil, limanlar yansın artık… Ne zaman tamam desem eksilmiyor zararım; Yakamdan tutar artık çoğalan intizarım; Yaktığım sigaranın, ateşinde ben varım; Akıllanmaz damgası vursam da kimliğime; Bıçaklar diş biledi etimden, kemiğine… Hal-hatırım soracak hicrandır arkadaşım; Eksik olmaz mendile imza koyan gözyaşım; Musallada boş yere bekletilen naaşım; Boş yere inanmışım her yüzüme gülene; Duyurun ahvalimi, bilene, bilmeyene… Bir şarkının sözünde dağılıp gitmedik mi? Derman diyen yaraya el sürüp, yetmedik mi? Kara sevda uğruna, tükenip, bitmedik mi? Bir “Evet”e tutuklu şaşkın damat misali; Nerde güzel günlerin gelinlik giymiş hali; Şimdi son derthanesi yakarken kandilini; Efkar denen yosmanın koparmalı dilini; Uzatıp kadehine, kaldır şimdi elini; Burdayım de varım de kalan yarına inat; Dahasını sessizce, bekliyorken, kainat… Ali ALTINLI – 04.08.2018 Saat: 11:31 |