PATRONA HALİLDev aynası karşısında bir herif Ağzındaki pembe eti dil sandı Şimdi bunu nasıl eylersin tarif Sivrisinek kendisini fil sandı Giymez idi cübbe, sarık, kavuğu Toplamıştı etrafına lavuğu Güdemezken üç beş tane tavuğu Kendisini horoz hem de çil sandı Şakşakçısı, dalkavuğu bol idi Sağ göründü lakin yolu sol idi. Yediği hep tam doksandan gol idi. Kendisini mürşid-i kamil sandı Yenildikçe zırım zırım zırlardı Kalbi tekler, tansiyonu fırlardı O haliyle ona buna hırlardı Aynada kendini Azrail sandı Hiç doymadı ölür idi açından Hesap bilmez, çıkamazdı içinden Nefesini zor alırken kıçından Sur’u üfleyecek İsrafil sandı Asabiydi, sinirinden patlardı Hiç değişmez aynı yerde otlardı Gerisin geriye çağlar atlardı O sebeple bir santimi mil sandı ’’Gözlerini aç ’’dersen açamazdı Fitil koymak nafile, sıçamazdı Uçmak ister velakin uçamazdı Gel gör ki kendini ebabil sandı. Vuvuzela misali hep vu idi Çapsızın tüm çapı ancak bu idi Klozetin içindeki su idi Üç beş damla necaseti Nil sandı ’’Var mı benden yiğit?’’ diye sordukça ’’Hastir’’ diyen aynaları kırdıkça Çapulcular buna gazı verdikçe Zâtını bey, mezrasını il sandı Rüyasında hep dağlara çıkardı Ordusuyla ovalara akardı Padişahın sarayını yıkardı Kendisini Patrona Halil sandı |
Çok başarılı kurgu, çok başarılı ifade bütünlüğü.
ölçüye uyağa bakmadım gari..
Saygılarımla