Gençti Güzeldi Namusluydu
ne anlatayım sana,gelme üstüme..
bana annemi anlat deme.. daha dün gibi taze acısı. basma yarama Ahmed’im, derdimi deşme.. anaydı işte. gençti,güzeldi,namusluydu. çok da güzeldi Allah için.. bir gülünce sanki bahar gelirdi.. ben layık değildim ona,bilirdim. o da bilirdi ama hiç belli etmezdi. çok severdim onu. o beni hiç sevmezdi ama hiç belli etmezdi. dışarlıklı bir muallim vardı bizim köyde. asıl onu severdi; herkes bilirdi. muallim de gençti Oda anneni severdi bilirdim.. ama vermdi deden vermedi işte.. ’bizim köy nereee İzmir tee nere ’dedi vermedi..hasretine dayanamam dedi.. dedi de sanki iyi mi etti aahh rahmetli üçümüzü de kör bir kuyuya itti Gençti,güzeldi,namusluydu.. çok severdim onu. o beni hiç sevmezdi ama hiç belli etmezdi. sorardım bazan.. susardı.. estağfurullah derdi belli belirsiz.. ama sevmezdi bilirdim.. muallim memleketine döndü sonra çok sevdi anneni çoook hatta belki benden de çok. ama vermedi işte rahmetli sanki iyi mi etti.. yüzü hep gülerdi ama içi acırdı. bilirdim. sanki sel boşalacakmış gibi yağmur yağmurdu hep gözleri ama o hep gülerdi gözbebeklerinin ardında fırtınalar kopardı şimşekler çakar,yıldırımlar fışkırırdı bir türkü tuttururdu kara gözleri muallime ağıt yakardı ağlardı bağır çağır gözlerinde ama hiç belli etmezdi gençti,güzeldi,namusluydu. çok da güzeldi Allah için.. Türkan Şoray’a benzerdi yok yok...annen daha güzeldi hep bir ağıt yakardı kara gözleri ama o hiç belli etmezdi büyüktüm ondan çok büyüktüm bilmeyen kızın mı derdi...ölürdüm.. Rabbim nasib etti bana üç evlat verdi Ablan zayıftı üzülürdü rahmetli abin iyiydi boğazlıydı üzmezdi anneni on yıldan sonra oldun sen sana bi ayrı düşkündü Ahmed’im küçük derdi o bana doyamayacak.. sanki bilirdi.. koklardı seni içine çeke çeke uyumazdı gece..öylece sana bakardı, yüzünü ezberlerdi.. Gençti,güzeldi,namusluydu.. çok severdim onu. o beni hiç sevmezdi bilirdim.. ama hiç belli etmezdi sonra...sonra o kara gün geldi işte muhtar süleyman emmi; hortlayasıca desem mi demesem mi muallim ölmüş dedi annesi haber etmiş sonradan öğrendik aslını gariban hiç evlenmemiş annesine de vasiyet etmiş ölürsem zebo’ya haber edin beni onun köyüne gömün demiş niye dersin be mübarek öldün mü öldün Hak rahmet eylesin e be hayırsız..Zebo’mdan ne istersin duyar duymaz bir oooofff çekti Zebo’m ama ne ooff tüm kasaba duydu feryadını yanık bir ciğer kokusu sardı ortalığı ilk o zaman ağladı annen ilk o zaman belli etti muallimi hala sevdiğini ikisinin namazı bir kılındı sen küçüktün bilmezsin tüm kasaba yas tuttu onlara ben de tuttum Allah için.. ama vermedi rahmetli vermedi sanki iyi mi etti üçümüzü de kör bir kuyuya itti böyle işte Ahmed’im işte bu yüzden bu tepenin adı SEVDA TEPESİ kaldı işte bu yüzden sadece iki mezar var sevda tepesinin yamacında işte bu yüzden sevdiğine kavuşamayanlar bu iki mezarın başındaki ulu çınara tül bağlayıp dilek tutarlar işte bu yüzden dua ederken aşkımızı Zebo’nun aşkına döndürme bizi Zebo’nun sabrıyla sınama derler Gençti,güzeldi,namusluydu.. çok severdim onu. o beni hiç sevmezdi bilirdim.. ama o sadece ölürken belli etti muallimi hala sevdiğini,, menşure şahin |
muallimi hala sevdiğini,,
tebrik ediyorum...