Kül’e müpteladır
Mızrap’ı teline nikahlanmış
Sözü, bağlama sanmış Gizli güzelliğine rağmen Allah bilir kaç ah almış Bir şehir.. Bir yanı aksaktır bu şehrin, bir yanı korkak Kırağında abdest alınırken ağlayarak Mersedesin terkisinde tetik düşürür travestiler aşka Nefsi imara açık pervasız pezevenkler volta atar sokaklarında Vurulur ense kökünden ümitle beslenen ihtimaller Kaldırımlar mı.. Çaresizliğe yardım ve yataklık ederler Burada dünler yarınlara düş sadakası dağıtır Dünden yarına dert yağmasın diye Meyhanelerde dert ağırlanır Söz de Aşk ağlamasın diye ve.. Minber de meşk Mihrapta vuslat Ruh musalla da Sevap ve günah nöbette Eceli sallarken doğurgan vakit Zurnada peşrev aranmaz Bağlama da nakit Gönül kefenlenir Sevgi en gizlisinden defnedilir Aşk.. Çoğu zaman ateşe gebedir ve aşk.. Kül’e müpteladır ruhun zarında Bu şehir esir ve eksik, bu şehir Ankara Orhan sun |
Nefsi imara açik pezevenkler volta atar sokaklarinda
Ümitlerin en can alici yerinden ense kökunden vurulmasi cok manidar
Kaldirimlarin yatakligi caresizlige gercegi gonul penceresinden dokunakli nasil da sunmus okuyana
Meyhanelerde askin gulmesi icin derdin ağırlanmasi kelamin yalin ama ince dokunuşunu nasilda hissettiriyor.Her mısra ayri derinlik bırakti bende .Düsünlerinizle bezenmis yurek dilinizden suzulen misralar enfesti sevgi ve saygilarimi sunuyorum