Mülteci Yüreğin SesiYükünü tutmuş yine gece Hüzün ipliklerinden Bir heybe dokumuş gizlenmiş içine Şehir sessiz Kekeme bir aşkın yarım kalan sözcükleri Eski bir gramofonda can bulurken Bıçak gibi kesiyor sessizliği Şehir küs Dinle bak nasıl da efkârlı Bir türkü tutturmuş rüzgâr Söylüyor kendi dilinde Sazın telleri kopsa da mızrap aşkla vuruyor Titriyor/titretiyor Yağmur olup yağıyor üzerimize Şehir kederli Güneşin saçları da soğumaya başladı Saçakları bir bir düşüyor içime Mevsim yaz olsa da yürek acı bir zemheride Şehir siyah Şafak sökerken sessizce/ çiy taneleri dökülüyor Tenime /üşüyorum Haberin yok Oysa/oysa Bir kibrit yaksan eriyecek tüm buzlar Ördüğün duvarların arasına yuva yapan kuşların; Gagasında taşıdığı umutlar kanatlanacak Yanacak bütün günahlar tenimde Şehir ağlıyor Günahsa senin adın sevgili Sırat köprüsüne kursunlar darağacımı Çeksinler sevdamı ipe Önce ben mi ölürüm içimdeki sen mi? Günahı ben sende sevdim sevgili __Şimdi; Şehir bensiz ben sensiz__ ŞEV |
sesinde şehrin hüzünlü havası yansıyor şiire
ve final
oldukca etkileyici...
selam ve saygıyla