GÖÇ ZAMANIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Yaşananların korkunç bir kabusa dönüştüğü
Çekilen insani acıların ruhları alev alev kavurduğu Bu amansız günlerde bir gönül kafesine göçmek Geçiyor içimden...
Tam da Üveyiklerin göç zamanı gelmişti
Sen gönül kafesime ansızın girdiğinde Yolun nasıl düşmüştü bu viran bağa böyle Saçlarında eylülün solgun güneşi vardı Gözlerin dolu dolu yanakların ıslaktı Mavi nurdan bir hale yayılmıştı çehrene Güvercin gibi ürkek kumru gibi munistin Sol yanının üstünde sanki bir yaran vardı İpek fular boynuna dolanmıştı sımsıkı Biriken acıları boğuyormuş gibiydi Alnındaki hatlarda yaşına sitem değil Belli ki kaderine yoğun bir isyan vardı Göç mevsimi mi desem ya da bir kaçışmıydı Yaralı kuş misali konuverdin gönlüme Şarap rengi akşamlar sinmişti ellerine Acep göçtüğün yerde bağ bozumu mu vardı Tutmak isterdim inan bu gönül kafesinde Seni bir ömür boyu kapatmadan kapını Kalırmıydın benimle severmiydin bilmem ki Yoksa bu göçe sebep bir vefasız mı vardı Derdini derdim bilir beslerdim kuş sütüyle Ben harcardım bir ömrü senin bir gülüşüne Kaf Dağına ulaşır haykırırdım aşkımı Ruhumda için için yanan bir sevda vardı |
Elde ne gelir, iyilkleri yazmaktan başka, tebrik ederim...
............................................... Saygı ve selamlar..