kalp koleksiyoncusudamarlarında devriye gezinen kan değil kırmızı pelerinli bir intikam gözlerinden şarjör şarjör paranoya sıktıran sevişeceğin her erkek artık senin için kurban mermer gibi bedenin ustaca kullanabildiğin bir silah seviştiğin adamları çarmıha gerdiren ‘’gözlerin nemli değil namlu’’ sen ne sevişiyorsun ne s.kişiyorsun ? öldürüyorsun kabusların çıplak ceset doldu bu yüzden tanrının sevilmeyen oyuncağısın fakat bu bir oyun değil unutma seni hayata bağlayan kurbanların gözlerinde varoluşu aradığın kalbinde geceyi söndüren kadın bağıra bağıra susuyorsun. neden? tapsınlar sana , şirk koşsunlar gösteri peygamberleri sen de biriktir kalbinde hepsini siyah bir ceset torbası gibi seni tanıyorum kalp koleksiyoncusu insanlarla dolu bir yalnızlığın var kimseler ağırlayamaz seni o yüzden yatıya kalamıyorsun hiç bir kalpte anlıyorum etrafındaki her şey sıradanlaşıyor ne dokunabiliyorsun ne anlatabiliyorsun çaresiz mum gibi eriyorsun ortasında biliyorum seni en çok bu kahrediyor senin savaşın içerde, dışarda savaşıyorsun. neden? içindeki savaşın dışarıya olan gürültüsüdür aşk aldanma öldürdüğün adamlar ceset kokuyor o yüzden bunalımın çıtayı yükselt seviştiğin adamlar işlediğin cinayetlere değsin seni tanıyorum kalp koleksiyoncusu biliyorsun bu bir oyun değil ‘’gözlerin nemli değil namlu’’ öldür onları… |