Kavuşup da ayrılan kollara benzer makas
Merhabası keskindir kumaşa ve kâğıda
Lâkin yok kollarında güç kuvvet timsali kas
Biçtiği kefen ise yol hazırlar ağıda
Bıyıkları budar o saçlara şekil verir
Kâğıt onu görünce telaşlanır ürperir


Rivayet M.ö den önce bin beş yüz senesinde
Günlük hayata girmiş kesip biçmiş kendince
Belki de Firavunun tüy çokmuş ensesinde
Berberler de beğenmiş makas saça değince
Makas hep sıkıntılı demlerden geçip gelmiş
İradesine hâkim maharetli bir elmiş


Midas’ın kulağını ilk gören tanık oymuş
Ser verip sır vermemiş sükût etmiş nice dem
Lakin berber adem ya sırrı çırçıplak soymuş
Bağırmış bir kuyuya sırrı ifşa etmiş hem
Eşek kulaklarıdır Midas’ın kulakları
Yaysın dört bir yöreye Frigya ulakları


Kırtasiye denince akla ilk gelen alet
Keser biçer kendince hesap vermez kimseye
Şayet bulunmaz ise bıçaktadır vekalet
Hafife alınmasın her insan önemseye
Makasın kollarında acının tılsımı var
Kesme biçme işinde bıçaktan hısımı var


Şimdilerde dört mevsim oynaşır ve dans eder
Ne kulağında küpe ne kolunda bilezik
Makası üzmeyelim olmasın ömrü heder
Terzi altın makaslı berberin bağrı ezik
Şen makaslı berberin pek kuytuda dükkanı
Konfeksiyona geçtik terzilik artık anı


Ülfet eder saç ile kâğıt ile kumaşla
Açlığı hiç bilinmez ve dahi kitap yazmaz
O yüzden işi olmaz meşrubat ile aşla
Makasın hayatında olumsuz vak’a çok az
Tersi de düzü de bir iki tarafta keser
Göbeğinde mili var başında yeller eser
Ankara, 27.06.2018 İbrahim Kilik