HANGİ OBJEYE SARILSAM SEN KOKUYORSUN
hangi objeye sarılsam sen kokuyorsun
tenimde sürgün atıyor teninin meddi-cezirleri sesimde boğuluyor gün batımının esrarengizliği yoksa sen misin bu duyguları körükleyen içimde hasretlerin volkanik kraterleri ne zaman yansam yakılsam sen çıkıyorsun karşıma hangi şarkıya asılsam yüreğime serpiliyor gözlerinin nağmesi değinsem üşüyecek ümitlerim gerilsem düşecek asumanın kubbesi şu ressamda ne kadar müthiş çizmiş resmini baktıkça döktüruyorsun kem gözlere kök söktüruyorsun söyleme kimini, kimseni söyleme gizini,adresini anma karamsarlığın yasını seni yadsıyacağı mi da sanma hangi söze bulaşsam dilim sürçüyor hangi çiçeğe göz kırpsam sen kokuyorsun taşınsam imgeler ülkesine buğun değiyor bedenime inan kalbimi tütsüluyorsun yokluğuna danışıyorum itfaiyeleri ayaklandırıyor sun varlığına alışıyorum en can alıcı yerimden vuruyorsun bela mısın taş üstüne taş bırakmayacak palan mısın her kaşıdığı yeri acıtacak nehir misin yatağına sığmayacak kahır mısın sağırmısın lal mısın yoksa şu yüreğime sığmayacak kadar ağır mısın yetti be yetti çek şu tetiği artık daha ne duruyorsun |