Saf sevda
Ahşap pencereden bir göz at bana,
bu kara ayazda işit içimi. Beyaz gül tağcını tak da gel bana. Çeşme başı gürül gürül esti mi? Saf sevdanın hayali tuzak bana. Bu zamanda aşkı yaşamak, uzak. Küçük Dünya’nın büyük sevdasına; Kederli çiçeklerin rengi susak. Böyle sevda ancak rüyaya gelir. Bu zamanda ahşap pencere var mı? Var da ben neden görmüyorum, günler? Bir arzu geçer içimden bildin mi? Ah! Bir başkadır göçmen kuşun hali. Saf sevdasına kürekler çekmesi. O, hüzünlü nağmeyi söylemeli! Rüyasında hasretler gidermesi... Sofranın bezleri kalkmış dizlerden; Çatal, bıçak, kaşık oynaşır olmuş. Dört ayaklılar, büklüm büklüm gözden, boylu poslu ağıcını unutmuş. Camdan bakan uzaklaşmış gözden. Aynaya baksa kendini tanımaz. Yüzüne berrak berrak şu deymeden. Sevda leblebi olup cebe dolmuş. ....... |
Kalemin susmasın
___________________________Selamlar