Lemyelîdvelemyûledbeni hangi acının balçığıyla kardın eyy semâyı aklıma deli gömleği niyetine ne vakit giydirdin nasıl oldu aniden ellerimin kızarmış leşe dönmesi sondu bu senfoni güya başsız sonsuz değildi faraza olgun bir cesedim şimdi ahesteyim seyr-ü seferim belirsiz bu ummanda divaneyim maviye sattıysam ruhumu yeşile kaçmak için kulübeye razıyım bir anlık serin uyku için sakar bir deniz kabuklusu değilim bilirim gidilecek yeri gitmediysem de görülmeye zamanlanmış görüntüleri görmek değil koklamaktır hünerim sevi’ye senâ aşka metih düzerim şaşmadan yolları üç vakte kadar gelmeyi de bilirim krallıklara ben sırattan geçerken kara bir ev sarmalar içimin düğümlerini dengeye en muhtaç zamanım bu mu ah bu mu koç boynuzundan madalyam bırakmıyorsan ellerimi bırakma bileyim yâr olduğunu defalarca kuruladım saçlarımdan seğiren gençliğimi ıslatan yağmurları soğuyup soğuyup sıcacık yataklara tövbelere sarınıp da girdim binlerce kere hay dedim hayat buldum hû dedim duruldum lemyelid velemyûled 12 Mayıs 2007 Şükrü Özmen |