Hesabım Kalmasın Mahşere
Aşkının yerine;
Nefret doldurdum yüreğime Sakın gelme… Gelme… İki kurşun ayırdım Birini kendime sıkacağım Birini sevdamıza… Sen, sen hesap vermeyeceğini mi sanıyorsun ey sevgili Yükseklerde görmekle kendini Ettiğin yeminler mahşerde çarpmayacak mı sanıyorsun yüzüne? Attığın her adım beynime sıkılan bir kurşun Kaçısın boynuma takılan ilmek Boşluğun ortasında idam sehpasındayım… Kurtarma beni Kurtarma… Yalanlarınla yok ettin beni Yalanlarınla gömme toprağa… Ateşin adını su koydum Acısı gül kokusunun tadında… Ruh halimin tarifi imkansız Acım acıların milyon katında… Ateş yakmıyor bedenimi artık Nefrette yok oldu duyularım… Yüzünü görmek şöyle dursun Adının geçtiği cümlelere bile nefret doluyum… Aynı ortam Aynı Ülke Şöyle dursun… Aynı dünyada yaşamayı bile ar sayıyorum kendime Ar… Sen yalan makinası Bir zamanlar nasıl inandım sana… Nasıl yandım. Aptalın biriyim Utanıyorum kendimden… Adını nefret olarak yazıyorum Yok sayıyorum seni dünyada artık Yok… Öldün benim için Hem de onursuzca Beduaların en ağırı dilimde Bana yaşattıklarını Yaşayasın ömrümce… Hesabım mahşere kalmasın Hesabım kalmasın mahşere… Yılmaz Çelik Not: Şiir kurgudan ibarettir. Hayatta zamam zaman bu kurguları yaşamaz mı insan? Rabbim kimseyi bu şiirdeki gibi çaresiz bırakmasın. |
Sessizlik, çok kez toplumun değer ve hükümlerini sözlerden daha güçlü olarak belirtir.
...............................................................................Benjamin Disraeli.
...................................................... Saygı ve selamlar..