~vebal(ı)sendromŞiirin hikayesini görmek için tıklayın şiir adına da
defter adına da keyifsizim..memleket gibiyim yani yazalı bir müddet olmuştu paylaşmıyordum burda sanırım defteri bir arşivhane olarak kullanmak üzereyim ~zamanın elifinden kötü adam(lar)a baştan yenileceğini sezdiği zaferlerin kahramanı bir çırpıda biten leblebi tozunun ve pembe sakızların hayalcisi kırılmış düdüğüyle kıvanç üfleyen ipini beline bağladığı kırık arabasıyla sokakta boynu bükük babasının işten dönüşünü gözleyen bir çocuğun ürkekliğinde yüreğim hızlı adımlarla yürüdüğü sokakların taş parkelerinin arasından filizlenmiş bir papatyayı son anda farkeden sendeleyen,düşeyazan ama çiçeği ezmeyen çocuğun çevikliğinde yüreğim uzun ve ağdalı cümleler bilmeyen bir ağaca çarptığında özür dileyen çok seven kardan adam yapmayı kış ortasında top oynamayı eksi otuz beşinde soğuğun kana kana su içmeyi buz tutmuş çeşmelerden ve tedirgin her türlü gecikmelerden annesinin yüzüne sadık bir de verdiği söze ağlarken gülümseyen bir çocuğun erkekliğinde yüreğim bir daha düşün istersen vebalini bu kırdığın yüreğin yok sayınca yok olmuyor acılar kırlangıç uğultusu yüreğim Farzımuhal |
"yok sayınca yok olmuyor acılar
kırlangıç uğultusu yüreğim " En derinlere asılmış sözcükler göçebeliğe nazır gök olmuş...Final altın vuruş gibiydi.
Teşekkürler sayın şair şiir için. Saygıyla.