Kum tanesi☆
Çölde bir kum tanesi olsam
Gözlesem yolları Güneşin canımı yakışı Bir kum fırtınasının yüreğimi savurması Yıldırmasa beni Tatsam ben de gerçek aşkı Bir kervanın uzaktan görünmesiyle yaşasam O kudsîlerden kudsî heyecanı.. Gökyüzünde bir dolunay olsam Bölünsem aşkın bir işaretiyle Şems’imi unutsam gerçek şems’i buldum diye Nûra boyansam onun ihtişamıyla Şükür secdesine varsa başım, güneş ve yıldızlarla Pervane olup dönsem Vecd ile tükensem aşkın deminde Hâlden hale girsem, yansam her merhalede.. Bir hurma kütüğü olsam Ağlasam gurbetin şeminde Âlemler ağlasa benimle Sonra.. O mübarek eller okşasa başımı Sonsuzluğa uğurlasa duasıyla Ruhum kansa ebediyetin tadına Aşk ve sonsuzluk çağlasa içimde Bulsam kendimi hamd’ın kutlu otağında.. Gülistan bağında bir bülbül olsam Şakısam içli içli Güle meftun güle sevdalı Aşkından ciğeri yaralı Boynu bükük Umudun kollarına sarılı Sevdâsı yüreğinde saklı Vuslat heyecanıyla yaşama takılı.. Çöllerden cennetlere uzanan bir cemel olsam Yaklaşsam merhametin kıyısına Ağlasam gözlerimden kan boşaltırcasına Şikâyet etsem sahibim olduğunu düşünen dünyayı Ümmete olan eziyetini Mazlumları ezişini Anlatsam dertli dertli Sığınsam sonra şefkatin yurduna.. Pınarlar gibi akan bir su olsam Coşkun coşkun çağlasam Aksam, aksam.. Bendime sığmasam Engin deryalara yol alsam Varsam âlemleri kuşatan derin ummana Ve.. Orada sonsuz aşkla buluşsam.. |