Düşe KalkaNasip bilmem hangi ilde kader bir harita elde dolaşırım belde belde yaşıyorum düşe kalka. Gönlüm ambar, elim kasa varı yoğu etmem tasa menzil uzak ömür kısa koşuyorum düşe kalka. Mevlâ’yı leyl ve naharda zikrettim soğukta harda ırmak gibi ilkbaharda coşuyorum düşe kalka. Kimin salak, kimin solak Hak söze vermişem kulak başım yolak, elim çolak kaşıyorum düşe kalka. Nefsimle ettiğim bu harp kâh vurur kâh yerim bir darp dağlar yüce kayalar sarp aşıyorum düşe kalka. Tâkat bitti, sesim boğuk garibin sarayı koğuk gündüz serin gece soğuk üşüyorum düşe kalka. Seksen sene geçti dolu desin bir Allah’ın kulu nasıl kat ettin bu yolu şaşıyorum düşe kalka. Bu dünyanın tamâhını bir ömrün âh-u vâhını, bunca suç ve günâhımı taşıyorum düşe kalka. Yollar bitmez yolcu bıkar yavrular burnunda kokar gurbet ateşi pek yakar pişiyorum düşe kalka. Ademoğlu hazar ister Mevlâ’sından nazar ister garip göçmüş mezar ister eşiyorum düşe kalka. İdris ESEN, Erenköy, Eylül, 2014 |
Şahane şiiri beğendim ve kutlarım…
Şiir karın doyurmaz ama gönül doyurur…
.................................................... Saygı ve selamlar..