Yarım kalmış bir beste..
Uhud Dağı bir harp meydanı..
Efendimiz (sav) in Uhut bizi sever Biz de Uhut’u buyurduğu çile meydanı Acının kor olup yüreklerin dağlandığı Uhud dağı Ben emretmeden yerinizden ayrılmayın diye buyurduğu mübarek mekân.. Heyhat o da ne? Ortalık karışıveriyor birdenbire Muhammed (sav) öldü diye bir kara haber yayılıyor her yere ..Musab Bin Umeyr kanlar içinde yatıyor yerde..Sultanlar Sultanına benziyor diye şehit edilmiş ermiş şehadete Zengin ailenin gözde evladı Canını fedâ ediyor Alemlerin Efendisine.. Saldırıyor bir nasipsiz Meleklerin bile bakmaya kıyamadığı Gül yüzlü Sultanlar Sultanına Bir miğfer saplanıyor o anda Kırılıyor Efendimizin mübarek dişleri Dilese Allah Rasülü daha o kan akmadan Yere inecek Allah’ın gazabı ilahisi Kanlar içinde kalıyor gül yüzlü cemali Merhamet timsali susuyor Sabrediyor her zamanki gibi "Allah´ım! Kavmime doğru yolu göster! Çünkü onlar bilmiyorlar" sözleri dökülüyor yüreğinden inci gibi.. Ubeyde bin Cerrah çıkarıyor dişleriyle Kainatın Sultanının yüzündeki miğfreri O’nun da kırılıyor bir anda dişleri can sunuyor Efendimize güzide sahnesi.. Çıkıyor Hz Hamza ’Allahın aslanı!’ Savaşıyor gözü kara o mübarek canı umrunda mı? Bir an Vahşi hedef tahtası yapıyor Kainatın Sultanının amcasını Ciğerinden vuruyor yıkıyor Hz. Hamza’yı Yer ağlıyor, gök ağlıyor Hamza yatıyor yerde Yürek deşilmiş tanınmıyor hiçbir şekilde Uzuvları parça parça olmuş Yanıyor Efendimizin ciğeri pare pare olmuş bakıyor süt kardeşine Gözyaşları dökülüyor acıyı yaşıyor en derinde Şehidini yıkıyor inciler dökülen gözleriyle.. Sana kurban olurum Ya Rasulallah Nasıl kıydı sana Vahşi Sonradan Vahşi çok ah etti ama ne çare.. Ama olan oldu bir kere dönülmez yola girdi eyvah Zaman hiçbir zaman merhem olmadı Fair i Kainat Sultanının yarasına.. . Hüznü sonsuz.. Vahşi’nin gün gelip de İslama girmek isteyişine nedamet içinde pişmanlık duyan yüreğine kayıtsız kalmıyor.. Tebliğ ediyor dini mübin Islamı amcasının katiline.. Ama ... Eğiliyor fısıldıyor usulca kulağına.. "Mümkünse bana fazla görünmemeye çalış Seni her gördükçe Hamza’yı hatırlar ve sana gereken şefkati gösteremeyebilirim böylece sen talihsizliğe itilmiş ben de vazifemi tam yapmamış olurum"nidasıyla İman nuru giriyor günah kirleri yıkanıyor Vahşi’nin.. Lakin Vahşi mahsun..Yarım kalmış bir şiir.. Yarım kalmış bir beste gibi adeta.. Adının arkasında ’radıyallahu anha’ Saklanıyor direklerin arkasına Görünmemek için Kainatın Sultanına.. Birinci bölüm sonu.. |