DOĞANIN NEFESİ
DOĞANIN NEFESİ
Yağmur yağdı güneş açtı, Güllerim bekler beni. Fasulyem yeni çıkmış topraktan; Okşa sev beni” Bir yaban keçisi kemirir köklerimi, Belki, kırılmıştır belim, Aşla beni. Sen yokken, Sarı benekli bir tavşan, Arkadaş oldu bana. Zalim bir avcı da takip eder Tavşanın ayak izlerini. Toprak ana her şeyi, Yerli yerine koymuş. Sanki bir tablo yapmış. Renk renk çiçekler, Kurumuş dallar, Sararmış yapraklar, Ve yorgun bir köylünün Gökyüzüne doğru kıvrım kıvrım Yükselip kaybolan Çigara dumanı. Yeşil çevizlerin yanında, Kıpkırmızı kirazlar. Arı ile kelebek yan yana, Bal tadarlar kana kana. Toprağın her şeyi güzel. Yılanlar. böcekler bir birini yerken, Ateş böcekleri yanar söner. Irmak akarken, Suyun sesine kulak verir kuşlar. Şu asırlık ıhlamur ağacı, Gölgesi bir yana, İnsanı sarhoş eden rehası bir yana. Serin serin esen bu rüzgar, Serinletir bağrımı, Kucaklar İki sevgiliyi, Sever okşar saçlarını, İnsana hayat verir, Doğanın rengi, Gül kokulu nefesi… Yusuf Yılmaz |