Müminler koşup gelmiş Hakk’ın emridir diye
Öksüzler için bayram ne büyük bir hediye!...

Emre itaat edip saf tutmuş dede-torun
Budur gerçek yüzümüz, tabloya kafa yorun…

Doldu mabedin içi uhrevî bir havayla
Bütünleştik çok şükür ‘Hakk’ denilen davayla

Düşündüm bu mabedin kaç asır evvelini…
Mum yakan azizlerin sıktım soğuk elini

On dördüncü asırdan nazar ettim bugüne
Zaman su gibi akmış, geçmiş yüzlerce sene

Yeri göğü kaplamış Yaradan’ın rahmeti
Taç ettik başımıza şükür denen nimeti

Sultan Fatih’i gördüm mihrabın gölgesinde
O ne vakarlı duruş, mehabet var sesinde

Yüreklerdeki sevinç mana bulmuş gözlerde
Teslimiyet nakışı resmedilmiş yüzlerde

Unutmuş onca insan; derdini, kederini
Öylece sahiplenmiş, yüklenmiş kaderini

Gök kubbenin altında duaya kalkmış eller
Yüce Mevla’yı anar bir anda bütün diller

Yankılanır mabette dualar ve âminler
Melekût âleminden mihmanlar gelir dinler

Zaman sanki yekpare, ömürse paramparça
Alınan her nefeste nefis giriyor borca

Cemaatin yüzü şen, doldurmuş heybesini
Bir coşku sarmalıyor bu huzur beldesini

Bu bayram sabahında gülüyor minareler
Çok şükür sağalıyor yürekteki yareler

Yenicuma Camii dolup taşıyor bugün
Kadim mabet keyfince bin yıl yaşıyor bugün

M. NİHAT MALKOÇ