HAKKI'NIN...
HAKKI’NIN…
Sabahtan selam verdi,Mehmet Bey, İş, güçleri yolunda şükür,Hakkı’nın, Sevinci ve mutluluğu artmıştı epey, Gözü yaşardı,ismi gelince Hakkı’nın… Ellerini yasladı masaya,tam on onda, Konuştukça gözleri güldü,gür tonda, Çıkardı baklayı ağızdan, en sonunda, Halın hatırın ben sorunca, Hakkı’nın… İşiyle meşgul,tutulmuş bir sevdaya, Tutacaktır zannımca,bu sefer maya, El açıp yalvardı,divan durdu Huda’ya, Yeşermiş umutları diyordu,Hakkı’nın, İyi kızdır, edeplidir,hemi de okumuş, Başkaca da dert belası da,yokumuş, Bildiğim kadarıyla, gözleri tokumuş, Helal süt emmiş sevdiceği,Hakkı’nın, Babadır,çok duyguludur,neme lazım, O benim umudumdur,o benim hazım, İki oğlum vardır,olursa bir tane kızım, Muradına erdiğini görsem, Hakkı’nın, Çok değişmiş diyor,iyi olmuş hocam, Karakterlidir zaten,billurdan bir cam, Ama o benim, dört yapraklı yoncam, İnşallah durumları iyice olur,Hakkı’nın… Mustafa’dan bahis açıldığında,sevinir, Evladının uyumu ve okuluyla, övünür, Birde dört yıllık,üniversite der dövünür, Kardeşi;Küçük ağabeysidir, Hakkı’nın… Dört kişilik ailesini anlatıyor,yalnız efe, Maharetli ve fedakârdır,eşi olur Nazife, Annesine süt götürecekmiş,oda vazife, Canını esirgemez babasıdır, Hakkı’nın…. Evden işe gelir,işten de gidermiş işlere, Zaman zaman dalıp gider,güzel düşlere, İsmail Hakkıyla başlamış,hoş gülüşlere, Bu sefer toyu,düğünü kurulur,Hakkı’nın… Şeyhim;Derki efkârlanma,Mehmet Bey, Nazife Hanım çalar,keman,cümbüş,ney, Bak Mustafa oynar,düğün böyle bir şey, Bakarsın düğün,dernek vurulur,Hakkı’nın… Çalgı,çengiyle ödünü patlatırsın,Hakkı’nın… Nurettin GÜLBEY Saat : 10.10 13.06.2018 Yalova |
.............................................. Saygı ve selamar..