Le Cafekahve Yemen’den gelir, girer payitahta o şeytani karamık rengi buharının büyüsü ve geleceği okuyan telvesi ile rakip olur saltanata harem ağaları-beyler-paşalar-bostancıbaşılar kapıkulları-vezirler-kurbanlık şehzadeler çaptan düşük padişah karıları, gözdeler, müneccimbaşılar zifiri karanlık gecelerde gizlice buluştuğu zamanlar ah ne entrikalar dökülür çatallı sivri yılan dillerinde ve ne tarihler/kaderler yazılıdır kahve telvelerinde 55 kahvehaneden bahseder büyük seyyah Asitanbul’da (1) ve artık saltanat paylaşılır, tartışılır adı konmamış partiler kurulur taraf tutulur eşrafın dost sohbetlerinde -”ne olacak bu memleketin hali”? diye densizce söylenir bir imam bir fırt çekerek köpüğünden padişah’a haber verirler heman halka zaman zaman yasaklanır kahve Viyana kuşatmasından dönerken sefil perişan olmuştur Yeniçerimiz Avrupa’ya hatıra kalır tonlarca kahvemiz önce kafeler kurup sohbet ederler hele Fransız halkı öyle çok benimser ki; kahvedeki devrimin büyüsüne kapılıp isyan ederler ve peşpeşe birbirini kovalar devrimler ardından da özgürlükler olmasaydı kahvenin büyülü telvesi yazılamazdı ne SEFİLLR ne de İKİ ŞEHRİN HİKAYESİ (2-3) karıştırırsak biz de birkaç ufak isyan görürüz tozlu tarihimizin beş-on satırını ama nedense kıramamışık kahvenin kırk yıllık hatırını şeytancadır baştan çıkarışın yüzyılın sayfalarında soyunur dev aşklar telvende daha çok figürler var kimbilir daha ne tarihler yazarsın sen hiç bilmediğimiz ,yaşamadığımız sevdalara kokarsın bir de devrimlere Ey garson! Bana bir kahve daha getir 1-Evliya Çelebi (Derviş Mehmet Zilli) 2-Sefiller (Victor Hugo 3-İki Şehrin Hikayesi (Charles Dickens) Celal Çalık |
Tebrikler aziz dostum.