Yaşanmayan Yılların Üzeri Sana Kalsın
Sürgüne mahkûm olan düşlerim senin olsun
Gidiyorum İstanbul, sokakların boş şimdi Hiçliğin paydasında varlığımı sezeli Yaşanmayan yılların üzeri sana kalsın Bağrına demir atan külümle tutuş şimdi Olmadığı sürece aradığım yâr sende Feleğin aynasına tutunması zor sende Gördüğüm kördüğümü göz ucuyla süzeli Aklına posta koyup barınanlar kör sende Bilesin nazarımda her yanın bir hoş şimdi Kabul edilen safta olmayınca dilekler Ciğerimin hâlini kıskanınca elekler Söylenmemiş sözlerle hünerine kızalı Ya sabır çekişimi kaydederken melekler Yoldurur ellerime, her gecen saç baş şimdi Aklım aciz kalınca, Hacivat işlerine Bir mana katmayınca, varlığı düşlerine Vuslata giden yolun kuyusunu kazalı Düşmeyince gölgesi, kaldırım taşlarına Cemrelerin firarî, yaz, baharın kış şimdi Dut yemiş bülbüllere döndüreli dilimi Gecelerin hakkından çektireli elimi Aldığım her nefeste damarımda gezeli Acemi sakilerle kesiştirip yolumu Gözün aydın sayende gezerim ayyaş şimdi Entrikanın hasına tahammülüm bitince Azimle beslediğim umutlarım yitince Vurgunların bendini cemalime çözeli Gam selinin damlası cana çalım atınca Ellerimle sunduğum kargışla tanış şimdi Güle mühür vuranın düşlediği mekânsın Çok sevda öyküsünün kışladığı mekânsın İkindi sularıyla her gün ara bozalı Cümle ayrılıkların başladığı mekânsın Hayallerimden ettin, etmezsin kuruş şimdi Çıkıp gelecek diye yollarını gözlerken Kirpikleri kasarak hüzünleri gizlerken Takvim yapraklarına kırgın akşam yazalı Kayıtsız kalıyorsun, ölesiye özlerken Sayende Delibal’da, surat bir karış şimdi Celil ÇINKIR - DELİBAL |
Kaleminize ve gönlünüze sağlık…
.................................................... Saygı ve selamlar..