SİHİRgeceye yıldız sarmaşığından düşen huzme ahşap tavanın, taş duvarların aydınlığı gel gel de gecenin rengini sıyır gözlerimden çıkmaz bir sokağın ucunda sonsuzluk hiç gördün mü rüyanın aksi-ni aynalarda …… benliği kuşatan narsist yaşamların yükselen güneşi yavaş yavaş ölürsem bozulur mu kara büyünüz bak paslı bir kılıcın ucunda çocukluğum siz kanattınız nazlı karanfilimin gözlerini uyuyan bir göle çevirdiniz ruhumu öylece oturuyorum ormansız bir çalının mezarında annem saçlarımı topluyor yerden zamanın ağzından ceset yağıyor kucağıma kan kelebeklerinin cümbüşü var dumanlarda çürüyen elmaların dokunduğu her canı yitirdik karanlığın kalbinde y-atıyor insanlık tanrım yaşamak için her gün küçük gözler küçük bacaklar çoğalttım kendimde her acıyı beyaz kanatlarla her fırtınayı sürgünlerle uğurladım her türkü de bir aşk her aşkta bir sihir yarattım hepsi yalandı hayaldi ucu bucağı olmayan bir illüzyonun eteklerinden savruldum ateş böceklerine bir karıncaya dönüştüm tutundum sevdiklerime tutundum yaprağa dala gümüş sözlerle hançerlendim şimşeklere tutuldum eğildim büküldüm seslendim sarı çimenlere yıkadım tozlanan kalbimi akıttım hüznümü toprağa sabırlarla yaşlarla ölüm en kutsal madendi inemedim derine ayşe uçar 09.06.2018 |
Kutlarim haz alarak okuduğum güzel şiiri...
Kalemine ve gönlüne sağlık...
.................................... saygı ve selamlar..