gül hadi gülebilirsen
rüzgar olup estiğin o günden beri,
medet ummayı bıraktım yağmurlardan, bulutlar can vermiyor, ağıt yakıyor,hazan yapraklarına, ama mevsim bu işte, gün be gün değişiyor durmuyorlar hep,durdukları iklimde, dönüp duruyorlar başımızda, can almaya hazırlanan kuşlar misali... ahhh be canımın içi ahh, sana da mı uğradı?, senin kapını da mı çaldı sonunda, o karadan daha kara günler, senin yapraklarını da mı döküyor bir bir, hiç acıması olmayan o son bahar.. nasılmış?, insan bocalıyormuş öyle değil mi? eli ayağı tutmuyormuş, tutunacak bir dal arıyormuş karanlığın için de, düşen her yaprağı için,karalar bağlıyormuş,gözlerinin altında, ne güllerin güzelliği kalıyormuş,soluyormuş benizleri, ne saçlarında ki güneş pırıltısı, dudak kenarlarında ki o sahte tebessüm bile, misafirmiş insanın yüzün de, gördün mü?... ah be canımın içi ah, belki şimdi anlarsın beni, ama neye yarar, daha baharda soldurmuşken tüm renkleri.. korkma, alışıyor insan zamanla, iyi günlere olduğu gibi, günlerin kötüsüne de, benim gözlerim alıştı bak, yas tutmaya, senin yerine de karalar bağlasın yine istersen, sen gül hadi eskisi gibi, gül hadi güle bilirsen, hadi!!!! bu da gelir buda geçer sözü takılıp kalsın, kalsın hadi!!! kalsın kalabilirse dilinde.... emine rezzan sipahi |
hiç acıması olmayan o son bahar..
harika dizelerdi kutluyorum sizi
yüreğinize kaleminize sağlık
selamlar saygılar efendim....