8
Yorum
34
Beğeni
0,0
Puan
1918
Okunma
zaman acımasız
gürzden topuzunu vurdukça omuzlarıma
günden güne çöküyorum
hayat bir illüzyon olsa da
bu oda bu balkon bu sarmaşık
bu ev bana ait
bilesiniz
içinde sırlar saklayan köşeler
zamanın tozunu yutan yastıklar var
sesimin kaydını yapmıştır evren bir yerlere
yok olsam da sesim rüzgârlarla savrulacak taşa toprağa
buğulu bir mevsim, insanın son demi son durağı
panoramik bir bakış açısında fikrim zikrim
eskisi kadar üzemiyor beni insanlar
ama olaylar eskisinden de çok sarsıyor
insanlık var oluşunun amacını aştıkça
ölümler soygunlar tacizler…
hiç birinden bahsetmeyeceğim
herkes her şeyin farkında biz dünyayı öldürüyoruz
zamanda bizi…
evdeki tüm aynalar yalancı
eskisi gibi dostvari değil hiçbiri- hatta düşmanca
alay eden bir akisle sırıtıyorlar yüzüme
işte tam da bu sebepten tüm aynaları kırdım
boş çerçevelerde örümcek ağları oldukça fantastik
ruhum ölümsüz bir pınarın damlası
heyhat bedenimse yıllanmış eski bir paçavra misali
ruhumla çarpışıyor her gün neresine dokunsam
pinçik pinçik ufalanıyor
dün annem vardı
ondan önceki günde babam
daha öncesi nenem ve dedem
ne tuhaf hepsi bizi bırakıp gittiler
görüntüleri kaldı siyah beyaz resimlerde
olsun
bakmıyorum zaten resimlere
canım biraz çay istedi ince belli bardaktan
şöyle bergamot kokulusundan yanına birazda simit
hatıra tadında
gölgemle komşuyum
birazdan demlenmiş çay kokusuna koşar
çocuklardan torunlardan konuşuruz
hepsi çok meşgul malum dünya telaşı
bir zamanlar bende öyleydim
hey gidi hey!...
hey gidinin yalan dünyası
koştum
koştum yoruldukça daha koştum
düştüm kalktım yine de koştum
düşlerimi öptüm hayallerimi sırtladım
dirseklerimi kanattım gözlerimi yordum
hiç acımadım Allah için
sabah erkenden işe akşam da eve koştum
zaman beni yuttu ben zamanı
çok gülesim var harcadığım yıllara
aslında yalan! ağlayasım var hem de deliler gibi
çılgınlar gibi bağıra bağıra
ne demek istiyorum anladınız siz
aslında sizde aynı yolun yolcususunuz
tıpkı benim gibi tıpkı geçmişim gibi
bu ev bu oda balkon
bu tekir bana ait bilesiniz
kocaman dünyayı onca birikimi onca seneleri
evrende bit kadar gözükmeyen bu noktaya
sığdırdım
şimdi
ellerim başımda düşünüyorum
hiçliğin ortasında koca bir delik gibi
öylece duruyorum yılların ağırlığına rağmen
asırlık çınarların gövde gösterisine benziyor hikayem
gözlerim son durak tabelâsını arşınlarken
öylece güneşe ay’a yıldızlara karşı
nispet edercesine
olduğum yerde
öylece bekliyorum
varlıkla yokluk arası hüzünlerde…
ayşe uçar
12.05.2018