HEP Mİ YARIM KALIR İNSAN?Desenleri yanıltıyor doğanın Sonrasına uzandığım zamanın Çimenlerine dokunuyorum Usulca okşarken yeşilin dilinden konuşuyorum. Sıkıcı bazense muzip rotasında benliğin Çiçekler dikiyorum her mezara Aslında dirilmesini dilediğim Sevginin tarhına sunuyorum gözyaşlarımı Suluyorum saçlarımdan dökülen zerrelerden Oluşan tutuk pınarı. Tıpkı mizacım Tıpkı dünde kalan yarım Hep mi yarım kalır insan? Hep mi tutsak maziye… Demekten imtina ettiğim bir öğle vakti: Soyutların sırıttığı Somut yaşların sustuğu Aslında ruhun bile sızdığı Belki mızıkçı belki mızmız Belki de bir deli gölge Düşse bile sahibinin peşine. Mütemadiyen iteklenen Bir yaşam zerresi… hatta Hatta o bile değil: Tehir ettiğim yangınlardan arda kalan Baldırı çıplak bir masadan bile Kinayeli evrenin Değişken mizacına Dokundurduğum masum bir buse Hem de sevi dilinde yüklendiğim Sevilmekten bile dert yandığım. Derlediğim kadarım aslında: Çatı katında aklımın Örümcek bağlamış ne çok hatırat Gel de anlat kolaysa Hele ki karşındaki sessizlik yüklü Asaleti ile toz kondurmazken Şaibeli dizelerine şiirden Yana olsa keşke tek derdim. |
Kalemin susmasın
__________________________Selamlar