Ay ışığı vurur yüzüme
Sokakları dolaşıyorum, kaç
gecedir
Kelebeğin çırpınışındamı umutlar
Yoksa, bir arının peteğindemi
Yüzyıllar ötesinden gelmişim sanki
Sığamıyorum kabıma taşıyorum
Bir su kenarında büyümüş, ebe gümeci
Rüzgarın ritmi ile sallar başını sağa sola
Bazen ruhum gibi dinginleşir durur öylece
Dağlarda sürüler kekik yayılır
Bir uçtan bir uca kırlarda neşeli
Hayat yolundayım
Bazen bir taş çıkar önüme
Takılır ayağım sendelerim
Derinden sarsar sanki beni
Korkarım, düşerim diye
Derim sabret, buda geçer hele
Gerçekle hayaller birbirine girer
Çare arar belki, çareyi bulur insan
Ölümün soğukluğu, bazen sıvazlar sırtımı
Fısıldar kulağıma, ürperirim
Yaşamla
ölüm arasındaki ince çizgide
Kimi
zaman sürer gider
Kimi
zaman, ölmeden bile durur yaşam
Zaman İnsana mı, insan
zamana uymalı?
Saatler umarsız işler, bazen hızlı bazen yavaş
Leylekler yelken açtılar, yeni
vatanlarına
Kırlangıçlar, belki onlarda yoldalar
Ruhumda, üşüyünce gidebilse
Göçmen kuşlar gibi, sıcak ülkelere
Bir
gül demeti ver yetime
Bir sıcak tebessüm
Döner başım, döner Değirmen gibi
Kendimi ararım, kendim içinde
Sanki bir okyanus
Sanki bir deniz yüreğim
Kabardıkça kabarır
Köpürdükçe köpürür
Sonra sakinleşir durulur
Duyulmaz serzenişlerim
Feryat figan duyulmaz ahım
Tatlıyı, ekşiyi acıyı
Sevinci neşeyi kederi yaşayan
Bende sizler gibi
Etten kemikten bir insanım...
Cengiz AKSU 23.04.2018
Not:Tüm
çocuklarımıza armağan edilen
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
Kutlu Olsun