İkindi Rubaileri-18
YA TAHAMMÜL YA SEFER
Coşkun nehirler gibi yüreğimden taştın sen Yerçekimine mağlup gözlerimde yaştın sen Ya tahammül ya sefer noktasına getirdin Hasretin sınırını fazlasıyla aştın sen SÜKÛT LİSANI Sevginin tarafını tuttum bir ömür boyu Hatırına öfkemi yuttum bir ömür boyu Sükûtun lisaniyle anlattım dertlerimi Her ne varsa içime attım bir ömür boyu BİR ÇAĞ YANGINI Bu dünya gurbetinde gülemedim bir türlü Suçum günahım neydi, bilemedim bir türlü Yüreğim alev ateş, bir çağ yangınındayım Senden kalan izleri silemedim bir türlü AKLIMA DÜŞTÜĞÜNDE Sen çağırdığın zaman gelirim koşa koşa Huzuruna varırım dağları aşa aşa Aklıma düştüğünde uyku tutmaz gözlerim Sırılsıklam olurum gözyaşım taşa taşa HASRET KESKİN BİR KILIÇ Sahibini ararken boynu bükük güllerim... Aktı da durulmadı gözyaşından sellerim Hasret keskin bir kılıç, hicranın kınındayım Hüzün nöbetlerinde bak boş kaldı ellerim YOLCUYA YOLLAR AĞLAR Çınardan yaprak düşer; kök ağlar, dallar ağlar Zamansız gidişlerde yolcuya yollar ağlar Matem tutar asuman, bulut gözyaşı döker Şehidin arkasından bayrakta allar ağlar M. NİHAT MALKOÇ |