kıymıkhatırlıyorum da, düşselliğimizin ütopyasına bombalar yağdırıldığı bir geceydi, yüzünden yüzüme astığın son gülümseme ve dudağımın kenarına bıraktığın son buse gözümüz yaş dilimiz isyan kan revan içindeydi savurduğumuz küfürler sırtlandığımız telaşı saklayacak bir kambur ve duamıza kulak verecek bir tanrı arıyorduk bizdik oysa, güneşi ovalara, ekmeği açlığa, suyu kuraklığa bölen bizdik, umudu fersah fersah denizlere bölen güvercin kanadına güneşin değmesiyle uyanırdık uyandırırdık günü, gökyüzünü yoksul duvarlarını severdik evimizin kerpiç dilini severdik masumiyetimizin isi, dumanı özgürdü oysa yangınlarımızın mayınlansa da zincirlerimizdeki esaret liman liman demir alır, rotalaşırdık ufkumuzdaki devrimlerimize hatırlıyorum da soğuk bir kış günü dudağımızda eskittiğimiz türküyü tütün niyetine efkarımıza sarıp içmiştik ve kalemimizin ucundan damla damla eksilen şiirlerimizi harf harf kimsesizler mezarlığına sessizce gömmüştük ve yine yeniden biz, bize ölmüştük…. ilhanaşıcınisanikibinonsekiz |
GÖNLÜN HOŞ, HALİN İYİ OLSUN...
................................. Saygı ve selamlar..