ARDIMDAKİLERBir kutunun içinde, yolcu gibi beklerken. Çok salladılar beni, o kutuda giderken. Tek yadiğarım kalan, bir sırmalı döşektir, Aman yarab korktum be, kendime öldüm derken. Dökün kaynar suları, avuç avuç göğsüme, Gül dökülen yağmurlar, üstüme serpilirken. Dedim sevenim ağlar, hemde çok üzülürler, Bir tek anam ağladı, ben kapıdan çıkarken. Feryatlar kayaları parçalar sanmıştım ben, Nice dostları gördüm, kaş altından gülerken. Yüzleri bir ışıktı, ruhumu aydınlatan, Gönlüme oturtmuştum, ben onları yaşarken. Gülerek ve söverek, koydular musallaya, Bir kaç kişi yutkundu, namazımı kılarken. Kimi biraz düşündü, kimi sigara sardı, Biraz ayıldımmı ne, musalladan kalkarken. Neydi bu aceleniz,ey gönül selvilerim, Toynakları kırıldı, mezarlığa koşarken. Oysa yorulmazdınız,yoruldunuzmu yoksa, İndirin be indirin, çok yordunuz gelirken. Hey mezarcı mezarım, gelene ibret olsun, Çokmu hevesliydiniz,sağ yana çevirirken. Sanki gökmü gürledi, neydi yarabbim bu ses İmam nasıl da korktu, taputumu açarken. Seven de sevmeyen de, bir kaç kürek attılar, Güneş öğleye doğru, üstüme süzülürken. Bağdaç kurun dünyanın, ışıldaklı tahtına Hiç kimseyi görmedim ardımdan üzülürken. Münzeviye çekildim, ebabil kuşu gibi, Alaca karanlıkta, yarasa dolaşırken. Çift başlı karıncaya, şimdi bir türbedarım, Bakıyorum sizede, mezarlar kazılırken. Hey gidenler geldiniz, nede çabuk geldiniz, Nisan mayıs ayında, ekinler ğögerirken. HARUN YILDIRIM |
Kalemin susmasın
__________________________Selamlar