şafaklar gün sayar
şafaklar gün sayarken ıslanan yağmurda
bir orman sessizliğinde irkildi yüreğim. yitik bir şehir sakladım her an koynumda, sordum cümleler denizine, ben kimim ve neyim? *** ey güzelliğini ruhundan alan aziz insanlar ihlas ve samimiyettedir, huzura açılan kapı bedenine kıymet veren bu hallerden ne anlar? inanın daha bu dünya’ da iken, yutmuştur hapı. *** emanetiz bu dünya’da kalp kırmaya elbet değmez kalbi siyah katmerlilere dikkat çekmekti maksadım açıpta yarıp bakmadım lakin, yansıttığından neler belli ah bu dünya bana göre değil, kalmadı tuzum ve tadım. *** ben , artık karşılığı olmayan , ucuz bir sevda gibiyim ve …her kes kendi cephesinden haklı ki , söyler sözünü ıssız bir ormanda mıyım yoksa sahili olmayan bir denizde mi? ritimsiz ve başıboş bir hayat içinde, hüzünlü kalbim gibiyim. *** ey laftan anlamayan gönül... hislerin de yaşamazsan, çarpar mı sanırsın? her günüm taze çiçek gibi, heyecan duyar mı? zaten yazılarımdan biliyorsun, beni iyi tanırsın sevdiğimsin dediğimde; bu can sana, kıyar mı? *** diyorum ki ; kendi yüreğini ısıtamayacak kadar güzel düşünemeyenlere şiir okusan ne olur ? şiir yazsan ne olur ? bizden gizlenmiş bir Allah sesi var, lütfen kalbini iyi dinle.! zindanlar dolu olabilir yusuflarla,ki; yine Allah’ın dediği olur... *** yusuferdoğan |