GEL GÖNÜL CİHANA
Gel gönül cihana meylini verme
Daha bu cihandan el mi beklersin Hâlden bilmezlere hâlini sorma Bir cevap verecek dil mi beklersin Kalktı kervanlarım vuslata doğru Harami çevirmiş yollarım eğri Bir hayale döndü ömrümün seyri Karalar içinde al mı beklersin Bülbül idin vaz mı geldin gülünden Değirmenler döner gözün selinden Olan oldu ne gelir ki elinden Kaybolup gitmişsin yol mu beklersin Ömür yaprak gibi savrulup gitti Bir karanlık raha çevrilip gitti Seneler üst üste devrilip gitti Binlerce tutuşsan kül mü beklersin Aktı zaman suyu kabın dolmadı Hasret bağlarında gülün solmadı Sattın da bu canı alan olmadı Kıymet kapısında çul mu beklersin Cehennem narıdır bir kulun hamı Kırıktır kapısı yıkıktır damı Yalandır dünyanın tasası gamı Daha bundan öte hâl mi beklersin Gün olur da cana ferman verilir Azırail ol göğsüne kurulur Hak olandan helâlliğin sorulur Helâllik verecek kul mu bulunur Yüce dağ başına karlar yağdı mı Ak bulutlar gökyüzüne ağdı mı Bir çakal da bir arslanı boğdu mu Kalıp eğlenmeye el mi beklersin Nasibin bu ise elden ne gelir Bu dünya fanidir sana mı kalır Gevherin kıymetin sarraflar bilir Kıymetin bilecek el mi beklersin Deli gönül bildin m’artık sonunu Giyinmişsin karanlığın donunu Mutlak sona çevirmişsin yönünü Sen de Emrah gibi sal mı beklersin 23 Mart 2018 Cuma |