Dudak Tiryakisi
DUDAk Tiryakisi
Rüzgar esiyor hicranımın yapboz zamanlarında Umudumun dökülüyor salkım salkım yaprakları Bu deli yel zamanlarında kalbini çizerim Buruk buğulu camlara Sol tarafında senin baş harfin diğer yanda ben Aklımı yağmaya verdim Rüyalarımın arkası acı mavi tiz bir gerçek Makus talihi tekerrü eden Sisli bir gecede kiremit rengi bir dönüştür zaman Biteviye Güneş’in battığı her yeri zapt ederdim oysa senin için Aya karşı sana dolardım Yalnızken bile kalabalıktım Yalnız seninle,sana ait Bir gelecek vardı önümde masmavi Ardın sıra toz pembe hayaller Ve dolambaçlı çıkmaz sokaklar Hiçbirini görmek istemedim Deli dumrul gibiydi yüreğim Bende yalan yok Bazen özlüyorum seni geçici bir hevesle Sonra yaptıkların yadıma düşüyor Yapmadıklarını sorarsan onlar da cabası Tuzu biberi oluyor Kalbimi çarpıp çıkıyorum kendimden Hayalini sıfırla çarpıp çıkıyorum işin içinden Ne yapayım? Düşünsem kafayı sıyıracak gibi oluyorum Aklım benimle oyun oynuyor İstemsiz bir renklesin haline gelmişti Seni yoktan var etmek Tüm dünyaya savaş açmak gibiydi Küçük çapta Başı sonu belli Dudak tiryakisiydi sende mitonomi Kendini kanıksamış bir gerçeklikti Tömbekide yanan kehribar tütünü misali Nargilenin ucundaki sipsiden çıkan yalan yalan ateşi gibi akıyorsun çıra olmuş dokunduğun her yeri Yıkıntıların arasında yağmalanmış kiremit rengi gönlümde asayiş ber Kemal Sükunette beklemek züürt tesellisi Kırık dökük zamanların son perdesi Seninle yalnızlık sıra dışı SEK içiyorum bir dikişte Görsen,sen bile inanamazsın Pınar Doludeniz |