İkindi Rubaileri-4
HÜZÜN YÜKLÜ BİR GEMİ
Limandan uzaklaşır hüzün yüklü bir gemi Hasret çekilmez olur koyulaştıkça demi Yaşanmış saymıyorum sensiz geçen günleri Kalbim döşeğin olsun, bir ömür uyu emi! ÖMÜRLÜK HASRET Gece uykum tutmadı, yine düştün yâdıma Unutmayı denedim, yenildim inadıma Dünyada kim kavuşmuş candan sevdiklerine? Bir ömür hasret çektim, ermedim muradıma HASRETİN ÇIRASI Coşkun ırmaklar gibi sana aktım sevgili! Siyah beyaz resmine her gün baktım sevgili! Gittiğin günden beri gün doğmadı ufuktan Hasretin çırasıyla kandil yaktım sevgili! HASRET TÜRKÜSÜ Hasretin türküsünü bir ömür dinledim ben Hicran çöktü yüreğe, acıyla inledim ben Şehirde bulamadın sana dair izleri Çıktım dağ başlarına adını ünledim ben NALÂN Bir ömür çektirdiğin gönül nalân olmuştur Boğazıma dolanan hasret yılan olmuştur Hakikat çöllerinde seraptır umutlarım Söylediğin sözlerin hepsi yalan olmuştur SENETTİR SÖZÜM BENİM Gönlüm hüzün çeşmesi, suludur gözüm benim Hicran ateşlerinde tutuşur özüm beni Ölümüne severim, yarı yolda bırakmam İmzaya hacet yoktur, mühürdür sözüm benim M. NİHAT MALKOÇ |
Yüreğinizi ve güçlü kaleminizi
içtenlikle kutlarım.