çingenemhangi mevsimdi bilmiyorum içimde cemaziyelevvel kıpırtısıydı anımsadığım dalgalıydı siyah saçları nemli yosunlardan çalınmış rengiyle aysız gecelerime sakladığım gözleri.. kumrular aşkına inanın ki iki kere sevdim ben çingenemi etni-sitede zenginler gönlümüzde sevgili insanlar yaşardı ne kadar sevinmiştim ’sende çingene misin’ sualine dost tadında bir bakış hafif bir tebessümle sarılıştı,yanıtım inançlı biriydi anam o da çok sevmiş mistik bir yol açılmıştı duygulara bana büyük moral sevinçti ’bu kız senin yazgındır oğlum’ dediğinde pıtrak motifli dallarla kuşanmış aşkın zirvesini öpüp kokluyordum kızıl günbatımı meczuba müebbet zindan şeametin çöküşüymüş inanmıyorum ki hâlâ.. lâl bırakıp gitmek yoktu ecel-i müsemmayla çünkü kitaptan yırtılmıştı makber-i vuslata ait o sayfa... |
değerli bir paylaşım olmuş kutlarım