kuralsız imla
sınırları öfkeye çizilen sokaklar diyaloğu
uzunluğuna -uzadıya anlatan duvarlar kısacık fısıltının nefesine duyulur oldu noktası öncesi ses daha parmak şaklat -hadi virgül daha dokun yarınlı gülümsemelerin ağrısına düşünce tozu kalksın izlerden hadsiz çocukların pedalları yorulmaz bir mavi güneşi kahkahadır giyinmiş her sis doygunu dağ say düzlere alnımız ısınmış taşları oğul edinen rüzgar kundağı saçlarınız yağmur olup toprağın gözlerini doyurmak yasak terliyor yine harına bir sofranın bereketi kendi göğsüne ölümlü her alevli renk yatmadan dizlerinin uykusuna avuçlarına kıyam duran sızıya sarıl -kalk |