BUGÜN YİRMİ BİR MART
BU GÜN YİRMİ BİR MART
Şu kapıdan adımımı içeri attığımda; Karşımda duran bu tebessüm, Aldığım bu nefes, Duvardaki resim, Masadaki çiçek, Mutfaktan gelen nefis yemek kokusu Ve Karadeniz şivesiyle “Baba bugün nereyesun?” diyen yaramaz çocuk… Bütün bunlardan sonra; Beni parkta bekleyen, Arkadaşlarımı bekletmemeliyim, İçimde bir dert var mı? Dostlarımla paylaşmalıyım. Bir birimize ilaç olmalıyız. Bugünde hava ne güzel! Serin serin esen şu rüzgar, Denizi yosun kokusu, Demli bir çay… İstersen yak bi çigara, Her zaman değil ama. Arada yum gözlerini; Seni özleyenleri düşün, Kavuşacağın günleri, Kaşan fırsatları, Yediğin kazıkları, Okuduğun kitapları, İlk okula giderken ki heyecanı, Öğretmenlerine duyduğun hayranlığı, Ve askerlik anılarını… Çocukların büyümelerini, Dede olmayı beklediğin anı, Gidiş gelişleri, Anne kucağını, Çoğu kez unutup da Geri dönüp aldığın Cep telefonunu, En çok giydiğin gömleği… Bir periyod gibi her gün aynı şeyi yapmayalım. Bu yaz bir yerlere gidelim. Acaba Halkalıdan, trene binip Sofya ya mı gitsem? Yoksa, Kerkük emi gitsem? En çok da Tanrı Dağlarını görmek isterim. Adına, Atsızın şiir yazdığı Tanrı dağlarını! Ve yeni gün dediğimiz Ergenekon’u… Bugün yirmi bir mart. Her şeyi geride bırakıp, Yeniden doğmak istiyorum!... Yusuf Yılmaz |
Beğendim...
.......................... saygı ve selamlar.