Biçare ve sürgün Yürekler..Yürekler... Bu kadar sürgünken Akıl ve iradeler esarete alınmışken Sen nasıl pişkin pişkin kahkaha atar, egoya kapılırsın Oysa sen En mütekamil bir şekilde Yaratılan ve en ulvi yetilerle donatılan İmtihansın, hesapsın, mizansın, kaderini seçen akılsın Nedir böyle Seni senden alan, avutan Aklını karartan, tuzaklara av yaptıran Bu kadar mı idrakin, sual ettirmeyen zafiyetin kapalıdır Bizzat sen Talip olmalısın, muhakeme Hak ve hakikati fark etme yetisine haizsin Neden boş verirsin, akıntıya kendini kaptırmak istersin Zaten şer Tuğyan eden, enaniyetini Özellikle zannı için seçen, yaratana karşı gelen Bu kadar aşikar , aldatıcı olduğu bilinirken, bu ne gaflet Bir emanet Olarak sana gösterilen Muhabbet, müsamaha, ikramı böyle hoyratça Arsız, sorumsuz tercihle kullanır, hakiyetsizlik yaparsın Niçin bukadar İnsanı, sabrı, edebi, sükutu Zorlamak ve taşırmak için bin bir bahane arar Hayat, akıl, irade seçim benim hakkım diye savunursun Mustafa Cilasun |