Gidiyorum
Ezânı Muhammedî şehbal açıyor göklerde
Dinliyor talihli ruhlar büyük bir sukûnetle Göklerden feyiz üstüne feyiz yağıyor Ümmeti Muhammedin nezih pak yüreğine.. Güzeller Güzeli bu ulvî çağrıyla dâvet ediyor Firdevs cennetine GİDİYORUM ASR I SAADETE.. Allah Rasûlu buyuruyor Bilâli Habeşi’ye Erigna Ya Bilal! "Su serp yüreğimize" Başlıyor Bilâl i Habeşî Okuyor ezanı yanık sesiyle Kainatın Sultanı kılmaya başlıyor gözümün nuru dediği namazını Yüreğinden geliyor kaynar suya benzeyen bir fokurdama Kimseyi ama kimseyi tanımıyor o anda Rahmet sağanak sağanak yağıyor kutlu başına Melekler saf saf olmuş Duruyor Yüce Rahman’ın huzuruna Hz Ömer, Hz Osman, Hz Ali, Hz Ebubekir Halid Bin Velid,Sad bin Ebî Vakkas, Tarık Bin Ziyad Ve daha nice nice Efendimizin güzîde arkadaşları.. Sıralanmış Kâinatın Sultanının hemen yanına Asırlar olmuş Hem de nice asırlar olmuş Meleklerin hiçbiri şahit olmamış böylesine kutlu bir cemaate İniyor göklerden rahmet üstüne rahmet Dünya nuru solukluyor Huzurun lezzetine ere ere Nice namazlar kılınıyor bu şekilde Ruhlar tülleniyor perde perde Nice davetlere uyuluyor Hz Muhammed’in (sav) Risâlet Penâhisinde Herbiri oluyor Efendiler Efendisinin gökteki yıldızlarım dediği kutlu sahabe Yirmi üç yıl dünyanın yüzü gülüyor Bir daha asla göremeyeceği cenneti yaşıyor Ve olanca güzelliğiyle yaşatıyor misafirlerine.. Ashab cenneti dünyayla iç içe görme lütfuna eriyor Kâh Cebrail (as) ın cennet esintisinde Kâh Rasûlü Zişânın ılık nefesinde.. Vahyi soluklayan Ashab ı Kiram Efendimize ötelerden davet gelince Nutku tutulmuş bir şekilde kalıyor öylece Hz Ömer (ra) diyor Boynunu vururum Hz.Muhammed’e öldü diyene Hz Ebubekir ferâsetiyle Yüreğini dağlaya dağlaya çıkıyor öne Hz. Muhammed bir beşerdi O da uydu Rabbinin icâbetine Ciğeri olsa da kebap Boyun büküyor Rahman’ın emrine Biricik dostunu uğurluyor Gözyaşlarını ceyhun ede ede Artık Kâinatın Sultânı yok bu fâni dünyada Bilal artık okuyamaz oldu ezanı bu acıyla Ne zaman okuyacak olsa Düştü dizlerinin üstüne içindeki büyük yangınla Kalmadı dermanı yandı, yakıldı bu ayrılıkla Kimler yanmadı ki.. Yansa da ne çare? O,biricik dostuna yürüdü kudsî davetle Yüreğinde ümmet endişesiyle Azrail as mübârek canını kabzederken Biraz daha yavaş olamaz mısın Ya Azrail deyince Ya Rasulallah bu zamana kadar En yavaş davrandığım sensin dediğinde Döküldü dilinden yüreğinden ÜMMETİMEDE Mİ BÖYLE DAVRANACAKSIN YA AZRAİL? sözleri Kıyamadığı ümmetinde kaldı Kainatın Efendisinin aklı fikri yüreği.. Ve dâr ı Bekâ ya irtikâl etti Aişe’sinin dizleri üstünde.. Arz kıskandı Güllerin Efendisini dünyadan Bundan önce sizin idi bundan sonra bizim oldu diyerek.. Ey Ezânı Muhammedi! Bizi de saf saf diz Efendimizin arkasına, sağına, soluna! Nurunu biz de yaşayalım niyaz et Yüce Rahman’a İşleyelim güzelliğini biz de ruhlarımıza Hakkıyla vazifemizi îfâ edelim En güzel şekilde biz de kavuşalım Güzeller Güzeli Yüce Allah’a Ve kevser havzı başında bekleyen Kainatin Efendisi Muhammed Mustafa Aleyhisselatu vesselâma.. Edebiyat Defterinin birbirinden değerli üstad ve üstâdelerinin mübarek üç aylarını en içten dileklerimle kutluyorum..Saygı ve selamlarımla |