SEN DE BİTTİN
Zamanın acımasız dilimlerine yüklü hayat,
galip olacaktı birgün aşka kör ihanet, Dönecekti devran belki de ansızın, Canımı doğradığım yürek, sırtımdan hançerleyecekti pervasızca... Yosun tutacaktı özlem duyduğum AŞK, yaşları olmayacak artık, kan kusacaktı göz çanaklarım ihanet tutkusunda kilitlenecekti, yüreğini doğradığın " zer" dudaklar... Nasıl düşünebilirdim, kavrulduğum, uğruna dar ağacına kurulduğum, yollarında yüreğimden vurulduğum, sevdasında derbeder, yoklunda kahrolduğum, kaybolduğum hain gözlerinin ihanetinde boğacaktı yaralı sevdayı... Ne kadar sevdiğimi, Eteklerine, Can doğradığımı, yoluna baş adadığımı, yüreğimde hasret közlediğimi, Bedenimden "CAN" sinemden yüreğimi söktüğünü bir bilse dünya ne kalleş olduğunu... yaşlarında tükenirsin kör gözlerinin... Bütün bu ihanetine rağmen arıyorum, özlüyorum, çıkaramıyorum hayatımdan seni, Biliyormusun ? Can çekişiyor; ten doğradığım, sonsuzluğunda yok olduğum, uğruna ölümüne süzüldüğüm, ihanete peşkeş çektiğin, kozasında darmadağan, Tenimde param-parça, yüreğimde dilim-dilim, sinemde lime-lime, yüreğine sahipsiz saldığım savdalar... Papatya hikayesi ihanetin kozanda, sevdan yalan, aşkın riya, sevgin gülüşlerin, bakışların, hayallerin, selamın acımasızlığına göz yaşlarım saklı. Alışkanlığı-mıydı ? aşka ihanetin, İçimdeki sevda çocuğu kalleşçe katlettin, bir ihtiraz uğruna, dillerde destan "CAN" yıktın Döneceğimi, affedeceğimi mi sanmıştın alışkanlığında zamanın ? dilim dilim doğransam da uğruna aşkın, geri dönmem bir daha ihanet yüklü sinene Doğrudur biliyorum , eminim ki sen de biliyorsun, Ten acı içinde, Beden param-parça, Ruh darma-dağan sevda dünyamda, "CAN" doğradığım sinende, pas tutmuş özlemin, sinsi kalleşliğinde, yıktığın, aşk deryası hayalimde, sadece yok olmadım ben , sen de bittin... KOÇAK 19.05.2008 |