KAPIMIZDA KIYAMET
O ruhundan üfledi, bir rüyaya başladık
Ölümsüzlük hırsıyla, kendimizi taşladık Belli müddet yürüdük, ne var değecek kayda Fazlası var azı yok, gördüğümüz hep fayda Pay çıkarıp doğumdan, toprağa tohum ektik Kibirlendik alemde, sandık sahibi tektik Yürümek zor yemek bol, istedik yerleşelim Nimet dolu yeryüzü, çıkaralım, deşelim Akıllıyız, güçlüyüz, kurduk bir çatı mekan Bu alemde kralız, var mı bize yan bakan? Karınlar tok, sırtı pek olunca insanoğlu Kapıldı büyüklüğe, şeytan gibi dosdoğru Savaş açtı kimisi, ölüme ve doğaya Bilim dedi tek gerçek, yeneceklerdi güya Kimi ilim diyerek, düştüler bataklığa Yaradanı ararken, girdiler ortaklığa Bilmez miydi Yaradan, yarattığı kulunu? Geldi son bir uyarı, vahiy etti nurunu Bilim Hak’ka hizmettir, anlarsan adabıyla İlk emri bize "Oku", ama Rab’bin adıyla Geçti bunun üstünden, bin yıldan daha fazla Geldiğimiz son durum, derdimiz sade hazla Doymak için avımız bitkiler, hayvanlardı Doymadık, neslimizin katline kadar vardı Böbürlenme ey gafil, gittim diyerek aya Susuz bir çöl bulduğun, altı üstü taş, kaya "Uçurdu" bilim bizi, ilerledik diyorsan Erdem, irfan nerede ziyandayız ey insan? Vardığın yer alemde bir adım bile etmez Başlamazsan Rab’binle, nefesin sona yetmez Ayaklar başa dönmüş, başlar ayak altında Aşka düşenler bodrum, şeytan çatı katında Dönersek yine başa, hani malum elmayla Tekrar yine batarız, bizler aynı kafayla Sonu yakın bu soysuz, bu çirkin saltanatın Şimdi uyanmayanlar, sonsuza kadar yatın Hak, adalet dergahı kurulmazsa dünyada Bizden kıymetli olur, saman çöpü deryada Koy kenara nefsini, biraz ruhunda dolaş Kapımızda kıyamet, bizimle sarmaş dolaş... Erkan Yücel |
Kalemine ve gönlüne sağlık...
......................................... Saygı ve selamlar..