FÜSUNkenar kenar gez desem kenarı bana batar yüreğimin için de garip bir aslan yatar. tuhaf bir tutkunun , tam sırtımdan askısındayım, gelen geçen sürtündükçe biraz kaykılsamda dupduru suyum akmadan gölleşiyorum. ellerimde yalnızlığın tütsülü kokusu uzandıkça tutunamayıp düşen sarmaşık misali sarkmış yanlarıma ah anlarıma yanayım ah sessizce akan kanlarıma banayım. çekip sandalyeyi denizin mavisine karşı yaktığım sigara kadar varım zevkin kölesi olmak an meselesi dudağımın hemen baş ucunda bir öpücüğün sinsi gülüşü vurulduğum güne benzer. kurtuluş ümidine sıkı sıkı sarılmış garip bir dervişim üstüme sardığım eski bir aşktan kalan gölgeler azığım belkilerden ibaret doymasam da yetiyor dediğim garip bir öykünün içindeyim başı ben sonu ben. utangaç düşlerim olurdu bazen sabahın ilk gülüşlerinde kaybolan silinmeyen makyajı hala gözlerimin kenarlarında durur parmaklarım korkunun üzerinde gezindikçe kirpiğin isyanı titretiyor hala ellerimi. biliyorum bu bir füsun çözdükçe çoğalan zamana dağılıp kısmetimi kapatan evde kalışlarıma adanmış. Ayvazım DENİZ |
Yüreğe, emeğe, kaleme, kelama bereket
Saygı ve selamlarımla...