1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1187
Okunma
Öğrencilik evim
Merhaba defterim
Merhaba vefalı dostum sırdaşım
İçimin gizini gizemini kahrını nazını
Dökebildiğim vefalı arkadaşım
Darılmış gücenmişsindir bana
biliyorum
Aylarca süren uğraşılardan sonra
Dönebildim haklısın
Uzatınca titriyor ellerim
“Çek ellerini çek!.. “ diyor içimden bir ses
İşte önümde tahtadan çatma sallanbaş
Örtüsü ceridelerden iriyarı bir masa
Vıldır vıldır kıpır kıpır uzayıp giden
Ankara ışıklarıyla aydınlanıyor odamız
Başkent ayaklarımızın altında
Esentepeden bizden habersiz
Duvarları çizilmiş, badanası dökülmüş
Hep kan kan izi, şaşırtmadı bizi
Tahta kurularında kendi kanımız
Çanakkale savşındayız kurularla
Mukavvadan bir tavan aman anam
Bakmaya korktuğumuz döküntü
Ürküntü sözüm ona bir tavan
Tabanlar daha korkunç
Toprak üstüne serilmiş eski
Tahtakurusu yuvaları kalaslar
Havası mı loş mu loş boğucu
İşte bekar işsiz abimle kaldığımız
Saymakadın Esentepe gecekondulardan
Hayat mücadelesi verdiğimiz evimiz
Ve içimizde ağzını açmış sivri dişlerini
Bilemiş açlık denen canavarın korkusu
Bu engelleri aşmak canavar denen
Muhanetin halden bilmezin eline
Esir düşmemek ise hayatta erek
Dizde derman yürekte ferman
Ol nedenle bu izbe bize saray
Bu sarayda bilenmek
Çeliklenmek gerek gerek!
Bu itirafnamemde sana emanet
Çelik kasanda, ifşa etme sakın!!
Merhaba defterim sırdaşım benim!
Ankara / 1966
Sevgi Kitabımdan Sf.31