Kadının Adı Var Kimliğine Sahip Çıkmasını Bilirsen
Emeğin Cesaretin Azmin Acının Sabrın Sevginin
Ve Direnişin Soylu Onurlu Zarif Omuzlarında Yükselen Tüm Dünya Kadınlarına Selam Olsun. Dünya Emekçi Kadınlar Günü adıyla anılan bu özel günün çıkış noktasına bakalım öncelikle. 26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın "Internationaler Frauentag" (International Women’s Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi. ‘Kutlama’ dendiğinde benim aklıma uğruna savaşılmış ve karşılığı alınmış Emek hak hukuk adalet ve kadın-erkek ayırımı gözetmeksizin yasal ve toplumsal alanda eşitlik gelir haklı olarak. Peki bu ülke kadınları bu kutlamayı gerçekten hak ediyor mu? Her geçen gün daha da derinlere işleyen bu onulmaz yaraya derman olacak ne gibi çözümler üretildi? Hangi yaptırımlar uygulandı? Cumhuriyetin kurulmasıyla kadınlara verilen onca önemli hakları ileriye taşıyıp onları koruyabildik mi? Yıllar önce Kadının Adı Yok! Söylemiyle bu kanayan yaraya parmak basan ve Kadına ilk başta Kimliksizliğini hatırlatan ve son nefesine değin mücadelesini sürdüren Duygu Asena’ nın bu mücadelesini kendinden söz ettirmek ve cinselliğini teşhir etmek anlamında yorumlayan kadınlar aramızda oldukça.. Meslek edindikleri işte çalışıp para kazanmayı bir mücadele ve kadın hakları savunuculuğu gibi görenler tükenmedikçe.. Sonrasında köşelerine çekilip fütursuzca atıp tutan yazıp-çizen ve de birbirinin kurdu kadınlar var oldukça "Kadının Adı Yok" tur. Seni sevgi saygı ve özlemle anıyoruz Duygu Asena. Kız -erkek çocuk tecavüzlerine "Bir kereden bir şey olmaz" diyen insanlığın yüz karası aileden sorumlu kadın devlet bakan ve inanılmaz kabullenilemez koskoca sapık bir güruh ülkenin başına geçmişse... Kırmızı çizgi çoktan aşılmış demektir. |