whatever you do you are not able to change the destiny you are not able to stop the time...
"
ben senden öldükten sonra bir daha yaşamadım mezarım bile olmucak yüzünü bile görmicem kurtul can benden < bir daha aklına bile gelmicem değişik bir tad alacak yüreğin hiç kimse bilmicek ne yerim olcak yanında nede beyaz bulutlar bir gece solacak bir gündüz yaşamıcak < sacma sapan gülüşlerinde sabah doğacak ilk bahar nefret edecek son bahar küşecek imtikam yeminleri gövsünden setre aleme dalacak utanacak sevgiler yerde gıram bosluk elinde bir hicin koyu gri yalnızlığı < korkular bırakmıcak bir ciğ yarığı gövsümde yeserecek her gün yaşamak icin kendince makamlar sececeksin ölümün tadlı yüzüde zaten böyledir yalnız kalacak ağrılarında gür bakır tepsizde acılar kücük mutluluklar arayacaksın < en derin yangınlar sokağından pencerene dökülecek bir yanın ağlarken diğer yanın düşünce kafesinden cıkacak gökyüzünde zaman ayın kenarında yüreğin donacak duygular beyaz ten yeli gibi her yazın doğacak kirpiklerinde sayamadığın renkler olmucak < sefkatın ve merhatin deriklerine kazınacak her gün yemin edeceksin yüzünün her kıvrımında bir gülücük olsun diğe zamanın mekanına dar gecek sukutu dikip aşkı en temiz sonuna gömüleceksin < yavasca kanın cekilirken yüreğin hep darmadağın ağırlıkları süzücek bir yol ararken kaldırmda ıslak yalnızlarını toplucaksın mavinin diğer renkleri soğuyacak aldırma sakın görme ve bosver en derinlik kuyu sakınliğini anlama yorma aklının düş yankılarını < her gece bir damla sızı kendiliğinde düşecek aladığın her nefes bir ertesi günü arayacak kendi cennetinde doğacak kendi cehenneminde yanacaksın bir kuş kanadı yaralı bir kedi geceyi bölecek yağmurlar bu gece ışlıklarla gökyüzünü dövecek < kaldırımda üzgünler ve sokak yalnızları üsüdüğünde bu kentin tüm duvarları ruhunda düşücek ölüm gibi durgunluk zaman gibi düşünceler donacak kalpte sızı suhurda insanlık son güne son ap aydınlıkta cıplak kalacak > -ölü duygular ektim -kırgın düsmüş alacaklı mehtaba -yıldızlar kırıldı > devrilen yokuşlar ağaçtan düşen tek yaprak gibi titreyen yıldızlar sönecek mahluş kör talih yorgun omuzlardan sirkilenek kayboloş duygunun ölümserinde > bir gün sende acını özgürce yaşamadan sececeksin kuru kalan bir yanın sol nefes alan anhtarın kırgın yoksul bir ağıt gibi > kör düğüm olacak adımlarını sayacağım kirpiklerinin her bir zerresi damlaların ince burukluğunda düşecek yerde bin kaç cansız duygu hüküm ise arsız > ölümdür yaşatılan sevgi umutlarının kör duvar yalnızlığında acının diğer anı saklandığı gölge ucuk hüçelerden > dar kyıdan gececiyim öksürük tutmayan oksitlerden dalgın baygın bir uyku halinde birden sonum olacak son nefes atışımda > ne yaparsanız yapın kaderini değiştiremezsiniz, zamanı ise durduramıyorsunuz... ∞ |
Selim Temiz tarafından 3/3/2018 7:48:44 PM zamanında düzenlenmiştir.